Hikayeyi bir kenara bırakabilmek… ama nasıl?

Bugün Carlos Pomeda ve Zeyneb Uras’ın ‘Hayatta ve Uygulamada Yoga Felsefesi’ çalışması başladı. Çok besleyen, yeni perspektifler kazandıran bir çalışma. Bu kaçıncı dinleyişim ama hala büyük bir keyifle almaya devam ediyorum. Hele aradaki konuşmalar daha da besleyici ve tamamlayıcı oluyor.

 

Konu karma. Sıklıkla duyulan ‘karma is a bitch’ veya ‘ne ekersen onu biçersin’ geyiklerini bir kenara bıraktığında altından farklı şeyler çıkıyor. Bugün uzun uzun koşullanmalardan bahsettik. Koşullanmaları fark edebilmek için farkındalığı her an’a yaymaktan. Bu koşullanmaları fark edince ah yaşasın olmuyoruz. Ne kadar derinse ortaya çıktığında o kadar sarsıyor. Bir de Patanjali’nin dediği gibi biliyoruz ama bilmezden geliyoruz. Halının altına süpürüyoruz yani.

 

Sabah meditasyonda zaten bir şeyler ortaya çıkmıştı. Düşünceler arka arkaya gelmeye başladı. Gelen her düşünceyi bırak…bırak…bırak… arkasındaki duygu ve koşullanmaya bak. Nasıl yani? Filmlerde vururken böyle şırrak diye ses çıkar aynen öyle oldu. Üstüne içtiğim kahve de beni kendime getiremedi. Ortaya çıkan şeyi görme ama sahiplenememe hali. Sonra kuzu kuzu çalışmaya geldim. İlk başlarda iyiydi ama sonra bazı paylaşımlarla ağlamaya başladım. Her kişinin paylaşımı beni biraz daha ağlattı. Oturduğum yerden acıklı bir film çeviriyordum sanki. Farkındayım ama hikayeyi bırakamıyorum bir türlü. Yapışıp kalmışım. Neyse sonunda Carlos’un konuşmaya devam etmesi, ağlayanları bir kenara bırakıp biz yokmuşuz gibi anlatmaya devam etmesi ve çok ciddi şeyler söylerken bile gülmesi beni biraz rahatlattı.

 

Arada Zeyneb’le konuşmalarımızda bu hikayeye takılıp kalmaktan bahsettik ve sonraki bölümde sanki bana özel anlatıyormuş gibi Zeyneb farkındalığı her an’a yayabilmekten bahsetti yani ‘an be an farkındalık’. Söylediği şuydu ‘dur nefes al ve kendinle bağlantıya geç’. Söylediğim gibi bugün yeni ufuklar açtı ve çok besleyici oldu. Sangha ile beslenip gelişiyorsun. Sangha’mı çok seviyorum.

 

Patanjali bunları zihnin engelleri olarak adlandırıyor. Sevgili hocam Gary Kraftsow zihnin dramları olarak. Hani bugün olduğum yerden acıklı bir film çeviriyordum ya ondan. Zeyneb Uras hikayeyi bırakmak olarak yorumluyor. Şu an Patanjali’nin yorumlarını yazacak değilim. Ama seçtiğim fotoğraf ve sevgili hocam Mirka Scalco Kraftsow’un şarkısı durumu biraz özetliyor gibi.

 

https://soundcloud.com/mirka-scalco-kraftsow/hm12-mirka-when-you-rise-in-the-morning

 

Tam çevirisi olmasa da Türkçe sözler benden

‘Uyanınca güneşe teşekkür et

Aldığın nefese şükret, şükret

Yaşam için şükret’